KOKU ve TAT MUCİZESİ

Ana Sayfa Site Hakkında Yazar Hakkında

EVRIMCILER KOKU ALMANIN KÖKENINI AÇIKLAYAMAZLAR

Koku sistemi ve bu sistemi olusturan parçalarin aralarindaki olaganüstü uyum Evrim Teorisi'nin açiklayamadiklari konulardan biridir. Çünkü canlilardaki muazzam koklama mekanizmalari ile bize sergilenen; sonsuz bir Kudretin kusursuz yaratma gücüdür. Bu essiz Yaratici, alemlerin Rabbi olan Allah'tir.

Koku alma sistemi son derece kompleks bir yapidir ve böylesine olaganüstü bir mekanizma sans, mutasyon veya dogal seleksiyon gibi içi bos kavramlarla kesinlikle açiklanamaz. Koku duyumuzun kusursuzlugu, onu var eden sonsuz ilim ve kudret sahibi olan Allah'in kusursuz yaratisinin isaretlerinden birisidir.

Evrimciler de bu gerçegin farkindadirlar. Ancak onlarin amaci, gerçekleri gördükleri halde Allah'in mutlak varligini inkar etmektir. Evrim teorisi, gerçekleri yalanlamak için kullanilmis; fakat var olan mekanizmalarin nasil ortaya çiktiklarina iliskin tek bir soruyu dahi cevaplandiramamis, tümüyle bilimsellikten uzak bir teoridir.

 

TESADÜFLER CANLILARDAKİ HİÇBİR YAPIYI OLUŞTURAMAZLAR

Evrimciler genellikle koku alma sisteminin mekanizmasini detayli anlatir, ardindan da bunun evrimsel bir gelisim oldugu iddia edilir. Evrimcilerin bu konudaki ortak kanaatleri ise koku algilama yeteneginin diger duyulardan önce gelistigi ve tümüyle ilkel bir duyu oldugu yönündedir. Organ ve duyular ihtiyaç basgösterdikçe ortaya çikmis ve yine ihtiyaçlara göre gelisme kaydetmislerdir. Oysa iddia edilen bu süreçler hiç yasanmamistir.

Yeryüzünün hangi detayini incelerseniz inceleyin, muazzam bir aklin varligi ile karsilasirsiniz. Bu durum tek ve son derece önemli bir gerçegi ilan eder: Yeryüzündeki herseyi üstün akil sahibi olan Rabbimiz yaratmistir. Darwinistlerin iddiasi ise, yaratici gücün sadece tesadüflere ait oldugudur. Bir baska deyisle, kontrolsüz, basibos ve rastgele olaylar kendi kendilerine geliserek, son derece kontrollü, hassas dengelere sahip, oldukça kompleks bir canlilik meydana getirmislerdir.

Canli, tesadüfen koklama ihtiyaci hissetmis, bunun için tesadüfen gerekli organ olusmus, bu organin yapisinda tesadüfen belirli moleküler düzenlemelere sahip proteinler meydana gelirken, ayni anda da ayni moleküler düzenlemelere sahip koku molekülleri olusmustur. Burundan beyne algiyi saglayacak olaganüstü komplekslikteki sinirler yine rastlantilar sonucunda olusurken, bu algiyi tasiyacak elektrik sinyalleri de tesadüfen üstlerine düsen görevi yerine getirmeye baslamislardir. Bahsettigimiz öylesine düzenli bir tesadüf silsilesidir ki, detaylarini sayamadigimiz bu mekanizma içinde meydana gelmesi gereken sayisiz rastgele olaydan biri bile rastgele bir is yapmamistir. Her nasilsa, her kontrolsüz müdahale sisteme bir yenilik kazandirmis, onu mükemmele dogru götürmüstür. Söz konusu rastgele olaylar ise, asil anlami ile rastgele mutasyonlardir.

Rastgele meydana gelen mutasyonlar, canlilar için daima zararlidir. Yukaridaki resimde mutasyona ugradigi için bes ayakli dogmus bir kuzu ve yine mutasyon nedeni ile kanatlarindaki simetri bozulmus kelebekler görülmektedir.

Mutasyonlar, canlinin genlerinde radyasyon gibi güçlü dis etkiler sonucunda meydana gelen yapisal degisikliklere verilen addir. Mutasyonlarin mutlak etkisinin canlinin moleküler yapisina zarar verici oldugunu ispatlamistir. Etkisi, müthis bir düzen ve tasarim ile insa edilmis bir sehirde meydana gelen depremden farksizdir. Kaldi ki, canli organizma, ince hesaplarla insa edilmis kapsamli bir sehirden çok daha karmasik ve kusursuz bir yapiya sahiptir.

Bu durumda mutasyonlarin canlida bir yenilik meydana getirmesi imkansizdir. Bilim adamlari artik günümüzde bu açik gerçegi kabul etmekte ve mutasyonlarin hiçbir evrimlestirici etkisinin olamayacagini belirtmektedirler.

Evrimcilerin koku alma gibi kompleks bir mekanizmayi ilkel olarak adlandirma çabalari, aslinda karsilarinda açikça duran gerçegi inkar etme yöntemlerinden biridir. Onlar da açikça sahittirler ki, koku alma mekanizmasindaki üstün tasarim sonsuz akil ve ilim sahibi olan Allah'a aittir.

Bir organin islevini yerine getirebilmesi için o organi olusturan parçalardan tek bir tanesinin bile devre disi kalmamasi gerekmektedir. Aksi takdirde organ islevini yerine getiremez. Bu duruma indirgenemez komplekslik denir. Bu bilimsel gerçek, aslinda evrim teorisinin iddialarini tümüyle geçersiz kilar. Çünkü indirgenemez komplekslik, evrimcilerin iddia ettikleri asama asama gelisimi imkansiz hale getirir. Nitekim, sahip oldugu üstün mekanizma ile koku alma sistemi de indirgenemez bir komplekslige sahiptir. Koku alabilmek için, tüycüklerin, reseptörlerin, koku alici hücrelerin, koku sinirlerinin, agri alici sinirlerin, koku soganciginin, mukus salgisinin, bazal hücrelerin, özel protein ve enzimlerin ve daha pek çok detayin eksiksiz bir sekilde birarada olmasi gerekir. Ancak tüm bu detaylar biraraya gelse de aslinda sistem tam olarak tamamlanmamistir. Burnun aldigi kokuyu "algilamasi" sarttir. Iste bu nedenle, "evrendeki en büyük gizemlerden birisi" olarak tanimlanan insan beyninin varligi gerekmektedir. Bütün bu parçalar birarada olmaksizin bu kompleks sistem hiçbir anlam ifade etmemektedir.

Bu da açik bir gerçegi isaret eder. Evrendeki her sey gibi bu mekanizmayi da, tüm essiz özellikleri ile Allah yaratmistir.

 

 

 

© 2005 Harun Yahya. www.kokutatmucizesi.com

Bu sitede yayinlanan tüm materyali, siteyi referans göstermek kosuluyla telif hakki ödemeksizin kopyalayabilir ve çogaltabilirsiniz.